Modern yaşamın getirdiği stres, fast-food kültürü ve düzensiz beslenme alışkanlıkları, günümüzde sağlığımızı ciddi şekilde tehdit eden faktörler arasında yer alıyor. Beslenmenin, insanların yaşam süreleri üzerindeki etkisi hakkında yapılan araştırmalar, doğru besinlerin tüketilmesinin yaşam kalitesini artırdığına ve ömrü uzattığına dair güçlü kanıtlar sunuyor. Aksine, bazı besinlerin aşırı tüketimi veya yanlış seçimleri, ciddi sağlık sorunlarına yol açarak erken ölüm riskini artırıyor. Bu bağlamda, beslenme uzmanı Dr. Elif Demir, ömrü uzatan ve kısaltan besinleri mercek altına aldı.
Dr. Elif Demir, ömrü uzatan 4 besin grubunu şu şekilde sıralıyor: meyve ve sebzeler, tam tahıllar, yürüyüş ve diyet sınırlı sağlıklı yağlar, balık ve kuruyemişler. İlk olarak, meyve ve sebzeler insan sağlığı için vazgeçilmez besin kaynakları olarak öne çıkmaktadır. Antioksidanlar bakımından zengin olan bu besinler, hücreleri koruyarak yaşlanmayı geciktirebilir. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler ile çeşitli renklerdeki meyveler, vitamin ve mineral açısından zengindir.
İkinci sırada tam tahıllar yer almaktadır. Beyaz ekmek ve beyaz pirinç yerine, tam buğday ekmeği, kahverengi pirinç ve yulaf gibi tam tahılların tüketilmesi, sindirim sistemi sağlığını iyileştirirken, kalp hastalığı riskini azaltmada önemli bir rol oynamaktadır. Yüksek lif içeriği sayesinde tokluk hissini artırarak aşırı yemek yeme isteğini de engeller.
Bunun yanında, sağlıklı yağlar, özellikle zeytinyağı ve omega-3 yağ asitleri açısından zengin balık türleri, kalp sağlığını korumada kritik bir öneme sahiptir. Kuruyemişler de, kalori ve besin değeri yüksek olmalarına rağmen, dengeli tüketildiğinde sağlıklı bir atıştırmalık alternatifi sunar. Özellikle ceviz ve badem, beyin sağlığını destekleyici özellikleriyle dikkat çekmektedir.
Dr. Demir, ömrü kısaltan besinler konusunda ise iki ana grubu işaret etmektedir: İşlenmiş gıdalar ve fazla şeker. İşlenmiş gıdalar, genellikle yüksek miktarda sodyum ve sağlıksız yağlar içermekte olup, obezite, kalp hastalıkları ve diyabet gibi kronik hastalıkların gelişme riskini artırmaktadır. Özellikle hazır yemekler, cipsler ve şekerli içeceklerin aşırı tüketimi, sağlıklı yaşam tarzının tamamıyla ters düşmektedir.
Aynı şekilde, fazla şeker tüketimi, vücuttaki iltihaplanma düzeylerini artırarak metabolik hastalıkların meydana gelmesine sebep olabilmektedir. Özellikle şekerleme, tatlılar ve şekerli içecekler, kalori alımını artırmakla kalmayıp, enerjinin hızlı bir şekilde yükselip düşmesine neden olarak gün içinde günlük performansı da olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla, Dr. Demir, bu iki besin grubundan olabildiğince uzak durulmasını tavsiye ediyor. Sağlıklı ve dengeli beslenmek, kaliteli bir yaşam sürmek ve ömrü uzatmak için kritik bir adımdır.
Sözlerine son veren Dr. Demir, genel olarak sağlıklı bir yaşam sürebilmek için bireylerin bu besinleri dengeli bir şekilde diyetlerine dâhil etmeleri gerektiğine vurgu yapıyor. Bu konuda yapılacak olan küçük ama etkili değişikliklerin, hem yaşam kalitesini artıracağı hem de ömrü uzatacağı kesin. Uygun beslenme alışkanlıkları geliştirmek için kendi diyet planınıza uygun olan ve sevdiğiniz besin seçeneklerini bulmak kritiktir. Unutmayalım ki, sağlıklı bir yaşam, öncelikle sağlıklı bir beslenme ile başlar.