Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), Türkiye'de giderek artan bir katılımla, vatandaşların emeklilik dönemlerinde maddi olarak rahat bir yaşam sürmelerini sağlamak amacıyla oluşturulmuş bir finansal araçtır. 2023 itibarıyla, Türkiye’de Bireysel Emeklilik Sistemi'nde aktif olarak bulunan kişi sayısı 17.36 milyon olarak belirlendi. Bu rakam, yaptığımız araştırmalara göre sistemin ne denli etkili ve önemli bir tasarruf aracı haline geldiğini gözler önüne seriyor. Peki, bu artışın ardındaki sebepler nelerdir? Bireysel emeklilik sistemine katılanların profilinde ne gibi değişimler gözlemleniyor? İşte bu soruların yanıtları ve daha fazlası bu yazıda!
Bireysel Emeklilik Sistemi'nde son yıllarda yaşanan bu göz alıcı büyümenin ardında birkaç belirgin faktör bulunuyor. Öncelikle, Türkiye’nin ekonomik koşulları ve bireylerin geleceğe yönelik tasarruf yapma ihtiyacı, BES’e olan ilgiyi artırmıştır. Ekonomik belirsizlikler, emeklilik döneminin düşünülmesinde daha önce hiç olmadığı kadar önemli hale gelmiştir. İnsanlar, emekli olduklarında geçim sıkıntısı yaşamamak adına tasarruf yapma gerekliliğini daha iyi anlamış ve bu yönde adımlar atmaya başlamıştır.
Ayrıca, devletin sağladığı teşvikler BES’in popülaritesini artırmada önemli bir rol oynamaktadır. Hükümet, bireysel emeklilik sistemine katılan bireylere, ödediği katkı payının belirli bir yüzdesini geri iade ederek teşvik vermekte. Bu da kişilerin sistemde kalmaya teşvik eden bir unsur oluşturuyor. Özellikle son dönemde yapılan düzenlemeler ile devlet katkısı oranlarının artırılması, bireylerin sisteme olan ilgisini artırmıştır.
Bireysel Emeklilik Sistemi'ne katılan 17.36 milyon kişi, farklı yaş gruplarına ve gelir seviyelerine yayılmış bir demografik yapıyı temsil etmektedir. Genç nesil, emeklilik dönemini düşünmemekle birlikte, erken yaşta sistemde yer alarak geleceğe yönelik tasarruflarını artırmayı hedeflemeye başlamıştır. Bu durum, BES’in uzun vadeli birikim yapma aracı olarak görülmesini sağlamaktadır.
Öte yandan, orta yaş grubu bireylerinin büyük bir kısmı, çocuklarının eğitim masrafları ve kendi emeklilik dönemlerinde daha konforlu bir yaşam sürme hedefi ile BES’e yönelmektedir. Emeklilik yaşı gelen bireylerin çoğu ise sistemdeki birikimlerini artırmak için daha fazla katkıda bulunmaktadır. Bu çeşitlilik, Türkiye’de Bireysel Emeklilik Sistemi’nin yalnızca bir yatırım aracı olarak değil, aynı zamanda sosyal bir güvence mekanizması olarak da kabul edilmesini sağlamaktadır.
BES, tarihsel olarak sadece bir tasarruf yöntemi olmanın ötesine geçerek, bireylerin ekonomik sıkıntılara karşı dayanıklı bir yapı geliştirmelerine olanak tanımıştır. Kısa vadede bu sistemin daha fazla gelişmesi ve katılımcı sayısının artması beklenmektedir. Türkiye’nin gelişen ekonomik yapısı ve artan bireysel farkındalık ile birlikte, önümüzdeki yıllarda daha fazla insanın BES’ten faydalanabileceği öngörülmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’de Bireysel Emeklilik Sistemi’nde 17.36 milyon kişinin bulunduğu bu tablo, bireylerin emeklilik dönemleri için ciddi bir hazırlık içinde olduğunun açık bir göstergesidir. Bu sistemin sunduğu avantajlar ve devlet destekleri sayesinde, bireylerin geleceğe daha umutla bakmaları sağlanmaktadır. Hem bireylerin hem de devletin bu sisteme vereceği önem, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin gelecekteki başarısında belirleyici bir rol oynamaya devam edecektir.