Günümüzde kalp krizleri, dünya genelinde ölümcül sağlık sorunları arasında ilk sıralarda yer alıyor. Kalp sağlığına dair pek çok faktör etken olsa da, en çok tartışılan konulardan ikisi şeker tüketimi ve yüksek kolesterol seviyeleridir. İşte bu noktada, beslenme uzmanları ve kardiyologlar, bu iki faktörün kalp krizleri üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde araştırmaya başladılar. Beslenme profesörü Dr. Ayşe Yıldız, gerçekleştirdiği son araştırmalarla bu konudaki bilgilere ışık tuttu. Peki, şekerin kalp krizlerine etkisi mi yoksa yüksek kolesterol riskleri mi daha büyük? İşte bu sorunun yanıtı, profesörün açıklamalarıyla gün yüzüne çıkıyor.
Dr. Yıldız, şekerin aşırı tüketiminin kalp sağlığını olumsuz yönde etkilediğini vurguluyor. Şeker, vücutta insülin direncine yol açabilir ve bu durum, hipertansiyon ve obezite gibi başka sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir. Obezite, kalp hastalığı riskini artıran en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. 2019 yılında yapılan bir araştırmaya göre, fazla şeker tüketen bireylerin kalp hastalığına yakalanma riski, normal seviyede beslenenlere göre %30 daha fazla. Bunun nedeni, aşırı şekerin yağ dokusunu artırması ve hücrelerin insülinle olan etkileşimini bozmasıdır.
Dr. Yıldız ayrıca, rafine şekerin kan şekerini aniden yükselttiğinde vücutta yarattığı olumsuz hormonal değişimlerin de kalp sağlığına zarar verdiğini belirtiyor. Kısa vadede enerji artışı sağlasa da, sonrasında yaşanan ani düşüşler, kötü beslenme ve sağlıksız alışkanlıkların devam etmesine neden oluyor. Sonuç olarak, yüksek şeker tüketimi, doğrudan kalp krizleri ile bağlantılı hale geliyor.
Bunun yanı sıra, yüksek kolesterol seviyeleri de kalp sağlığı üzerinde ciddi tehditler oluşturuyor. Kolesterol, vücutta hayati işlevleri olan bir madde olmasına rağmen, aşırı miktarda bulunması durumu kalp damarlarında plak oluşumuna neden olabiliyor. Bu plaklar, damar tıkanıklığına yol açarak kalp krizine neden olabiliyor. Dr. Yıldız, LDL yani “kötü” kolesterolün yüksek olmasının kalp hastalıklarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti. 2020 genel sağlık verilerine göre, yüksek LDL seviyelerine sahip bireylerde kalp krizi geçirme riski %50 oranında artmaktadır.
Yüksek kolesterolün nedenleri arasında genetik faktörlerin yanı sıra sağlıksız beslenme, aşırı alkol tüketimi ve hareketsiz yaşam tarzı da yer alıyor. Dr. Yıldız, kalp sağlığını korumak için sağlıklı yağ kaynaklarının tercih edilmesi gerektiğini belirtiyor. Zeytinyağı, avokado ve fındık gibi besinler kalp sağlığını korurken, doymuş yağ ve trans yağlardan uzak durulması gerektiği belirtiliyor.
Peki, kalp sağlığını korumak için neler yapılabilir? Dr. Yıldız, dengeli bir beslenme programının ve düzenli egzersiz yapmanın son derece önemli olduğunu ifade ediyor. Yüksek lif içeren gıdalar tüketmek, kalp sağlığını destekleyen en etkili yöntemlerden biri olarak gösteriliyor. Tam tahıllar, sebzeler, meyveler ve baklagiller, sağlıklı yaşam için büyük öneme sahip. Bunun yanı sıra, tuz ve şeker tüketiminin kısıtlanması gerektiği vurgulanıyor.
Ek olarak, düzenli fiziksel aktivitenin önemine de dikkat ediyor. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapmak, kalp sağlığını güçlendirecektir. Dr. Yıldız, insanların hareketli bir yaşam tarzı benimsemesi, stresle başa çıkma yeteneklerini artıracağı gibi, kalp sağlığını da olumlu yönde etkileyerek olası krizlerin önüne geçeceğini belirtiyor.
Kalp krizlerinin sebebi olarak şeker ve yüksek kolesterol, birbirini kontrol eden iki önemli faktördür. Aşırı şeker tüketimi ve yüksek kolesterol seviyeleri, kalp sağlığını tehdit eden etmenler olarak öne çıkıyor. Dr. Ayşe Yıldız’ın da belirttiği gibi, sağlıklı bir yaşam için dengeli beslenme ve düzenli egzersiz yapmak elzemdir. Kalp krizleri, günümüzde birçok insanın yaşamını tehdit eden bir sorun. Dolayısıyla, bu konuda farkındalık geliştirmek ve sağlıklı alışkanlıklar edinmek, herkesin önceliği olmalı.