Son yıllarda özellikle Karadeniz’de hamsi avında yaşanan duraklama, balıkçıları ve deniz tutkunu vatandaşları endişelendirmeye başladı. 2023 sezonunun sonlarına yaklaşırken, hamsi stoklarının azalması sonucu teknelerin av dönemi beklenenden çok daha erken sona erdi. Bu durum, denizlerdeki ekosistem dengesinin bozulup bozulmadığı sorusunu da akıllara getiriyor. Son bilimsel araştırmalar, hamsi stoklarının azalma nedenlerini irdeliyor ve bu sebepler, balıkçılık sektöründe derin etkiler yaratabiliyor. Sektör uzmanları durumu değerlendirmek için harekete geçti.
Son yıllarda yaşanan iklim değişikliği, deniz kirliliği ve aşırı avlanma, hamsi stoklarının azalmasına katkıda bulunan en önemli faktörler arasında yer alıyor. İklim değişikliği, deniz suyu sıcaklıklarını etkilemekte ve bu durum hamsinin üreme döngüsü üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Özellikle Kasım ve Aralık aylarında yaşanması gereken hamsi bolluğu, bu yıl beklenmedik bir şekilde düşüş gösterdi. Balıkçılar, mevcut koşullar altında verimli bir av gerçekleştiremeyeceklerini anlayarak, erken paydos yoluna gitmeyi tercih ettiler.
Hamsinin azalması, sadece balıkçılık sektörü için değil, aynı zamanda yerel ekonomiler için de ciddi sonuçlar doğurabilir. Balıkçılar, Büyükşehirlerde hamsi azlığının fiyat artışına yol açacağı endişesini taşırken, tüketiciler daha pahalı ürünlerle karşılaşacaklar. Başta hamsi olmak üzere birçok deniz ürününün fiyatlarının bu süreçten nasıl etkileneceği, önümüzdeki süreçte piyasada önemli değişikliklere yol açabilir.
Böyle bir durumun önüne geçebilmek için, balıkçılık yönetiminde sürdürülebilir hedeflerin ön planda tutulması gerekiyor. Uzmanlar, denizlerde sürdürülebilir avlanma metodlarının uygulanmasını ve yenilikçi projelerin hız kazanmasını öneriyor. Örneğin, balıkçılıkta kullanılan ağ sistemlerinin iyileştirilmesi, biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkı sağlarken, hamsi gibi türlerin popülasyonunu artırabilir. Ayrıca, deniz kirliliğinin önüne geçmek için yapılan çalışmalara yerel yönetimlerin daha fazla destek vermesi gerektiği vurgulanıyor.
Balıkçılar için önemli bir gelir kaynağı olan hamsinin korunması, sadece balıkçıları değil, aynı zamanda hamsi tüketicilerini de ilgilendiriyor. Balıkçılık sektörünün uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için bu konuların dikkate alınması, gelecekte daha sağlıklı denizler ve dolayısıyla daha verimli balıkçılık yapmak adına önem arz ediyor.
Son olarak, uzmanlar, bu hamsi krizinin denizlerde yaşanan ekosistem değişimlerinin bir yansıması olduğunu ve hızlı bir çözüm üretilmezse gelecek yıllarda daha büyük sorunlarla karşılaşılabileceğini uyarıyor. Bunun için denizlerimize sahip çıkmak, doğal dengenin korunmasını sağlamak adına her bireyin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiği ifade ediliyor.
Gelecek dönemlerde denizlerdeki ekosistem gelişmelerinin dikkatle izlenmesi, hem balıkçılar hem de tüketiciler için büyük önem taşımaktadır. Hamsinin tekrar artış göstermesi umuduyla; bilinçli tüketim ve sürdürülebilir avlanma stratejilerine yönelik çalışmaların hızlanması beklentisi, tüm tarafların ortak çıkarına hizmet edecektir.