Hayatta kalmanın zorlukları ve kayıplarla başa çıkmanın çetin sınavları, bireylerin hayatında derin izler bırakabilir. Elif, bu acı gerçeği çok genç yaşta deneyimleyen bir birey olarak, babasını kaybetmenin getirdiği acı ile mücadele ediyor. Ancak yaşadığı kaybın ardından Elif, bununla birlikte kendi adalet arayışını da başlatma kararı aldı. Ülkemizde pek çok benzeri vakada olduğu gibi, Elif’in hikayesi de toplumun vicdanında yankı buluyor. Elif, "Bir can bu kadar ucuz mu?" sorusuyla, hem kendi hikayesini anlatıyor hem de adaletin ne kadar ulaşılması zor bir olgu olduğunu gözler önüne seriyor.
Elif, henüz 22 yaşında, hayatı boyunca en çok değer verdiği insan olan babasını kaybetti. Hayatının en güzel döneminde, bir günde yaşadığı bu acı, tüm hayatını altüst etti. Babası, sadece bir aile reisi değil, aynı zamanda Elif için bir kahraman, bir rol modeldi. Olay günü, Elif’in babası iş yerine gitmek üzere yola çıktığında, ne yazık ki son yolculuğu olacağını kimse tahmin edemezdi. Babasının, kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiği düşünülüyor. Ancak ailenin içine düştüğü trajedi bununla sınırlı değildi. Babasının ani ölümü, Elif’in zihninde soru işaretleri bıraktı: "Neden böyle oldu?", "Acaba yeterli sağlık hizmetine ulaşamadı mı?" gibi türlü düşünceler zihninde yankılanmaya başladı.
Bu kayıptan sonra Elif, sadece yas tutmakla kalmadı, aynı zamanda bu acı olayın arkasındaki gerçekleri araştırmaya karar verdi. Belki de bu şekilde, babasının yaşadığı sağlık sorunlarının önüne geçebilir ve başka ailelerin aynı acıyı yaşamalarını engelleyebilirdi. Elif, çok geçmeden, bu süreçte yaşadığı adaletsizliklerle karşılaştı. Hastaneye başvuran babasının durumunun ciddiyetinin yeterince dikkate alınmadığını düşündü. Olayı çok detaylı bir şekilde araştırmaya başladı ve bu sırada kendisi gibi başka kayıplar yaşayan insanlarla da tanıştı.
Elif’in babasının ölümü, sadece onun değil, aynı zamanda birçok insanın hayatında derin yaralar açtı. Bu süreçte, Elif’in adalet arayışı, çevresinde oldukça büyük bir yankı buldu. Sosyal medyada ve yerel haberlerde babasının yasını tutarken kendisi gibi birçok kişinin acısına ses olmak için kampanyalar başlatmaya başladı. Elif, yalnızca kendi kaybıyla sınırlı kalmayarak, toplumdaki sağlık sistemindeki eksikliklere dikkat çekmek için bir platform oluşturarak, kendisine destek veren insanlarla bir araya geldi.
Elif, yaşadığı trajediyi kelimelere dökerek, toplumda sağlık sisteminin nasıl işlediğine dair farkındalık yaratmaya çalışıyor. Ailelerin, hastanelerde yaşadığı zorluklardan, doktorların ve sağlık çalışanlarının üzerindeki yüklerden bahsederken, aynı zamanda insanların yaşadığı maddi ve manevi zorlukları da dile getiriyor. Elif’in, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya platformları üzerinden başlattığı "#BabalarimizeSahipCikiyoruz" kampanyası, kısa sürede büyük bir destek aldı ve birçok insanın sesini duyurmasına imkan sağladı. Medyanın desteğiyle birlikte, bu kampanya, Türkiye genelinde birçok kişi tarafından takip edildi.
Elif, adalet arayışında karşılaştığı her zorluğun, onu daha da güçlendirdiğini ve mücadele azmini arttırdığını belirtiyor. Bu süreçte, çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak, farkındalık artıran toplantılar düzenliyor. Yapılan bu toplantılarda, sağlık sisteminin eksiklikleri ve daha iyi bir hizmet almak için neler yapılması gerektiği üzerine tartışmalar gerçekleştiriliyor. Elif, tüm bu çabaları sadece kendisi için değil, topluma yönelik bir fayda sağlamak adına yürüttüğünü vurguluyor.
Sonuç olarak, Elif’in hikayesi, sadece bir genç kadının kaybettiği babasına duyduğu özlemi dile getiren bir hikaye değil, aynı zamanda toplumda farkındalık yaratmayı ve sağlık sisteminin daha iyi hale gelmesine katkı sağlamayı hedefleyen bir mücadele. Elif’in "Bir can bu kadar ucuz mu?" sorusu, aslında sadece bir naif sorgulama değil, aynı zamanda bir toplumsal eleştiri olma niteliği taşıyor. Elif, kaybettiği babasının hikayesini, diğer kayıplar ve adaletsizlikler ile birleştirerek, herkesin kafasında bir soru bırakmakta ve aynı zamanda daha iyi bir geleceği inşa etme arzusunu ateşlemektedir.
Bu noktalardan yola çıkarak, Elif gibi kayıplar yaşayan insanlar ile dayanışma içinde olmak, dünya üzerindeki her canlının değerini bilmek ve toplumda adaletin sağlanması adına mücadele etmek gerekmektedir. Elif’in azmi ve kararlılığı, umarız ki birçok insana ilham verir ve adalet arayışında gereken değişimleri sağlamaya yönelik cesur adımlar atılır.