Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 9 Mayıs 2023 tarihinde Rusya'nın başkenti Moskova'da düzenlenecek olan "Zafer Günü" kutlamalarına katılmak üzere yola çıkacak. Bu ziyaret, iki ülke arasındaki tarihi ve stratejik bağların pekiştirilmesi açısından büyük öneme sahip. Aslında, Xi'nin bu ziyareti, uluslararası politika arenasında dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor. Çin ve Rusya, son yıllarda karşılıklı ilişkilerini daha da derinleştirerek, dünya sahnesindeki güç dengelerini etkileyen bir müttefiklik ilişkisi kurmuş durumda.
“Zafer Günü”, 1945 yılında Sovyetler Birliği'nin Nazi Almanyası'na karşı kazandığı zaferin yıl dönümünü kutlamak amacıyla her yıl düzenlenmektedir. Bu gün, Rusya’nın yanı sıra birçok eski Sovyet ülkesinde de anılmaktadır. Kutlamalar genellikle askeri geçit törenleri, hava gösterileri ve çeşitli etkinliklerle dolu bir programla gerçekleştirilir. Bu yılki kutlamalarda, özellikle savaşın kolektif hafızasını tazelemek ve ulusal birlik duygusunu güçlendirmek hedefleniyor.
Xi Jinping’in bu yıl “Zafer Günü” etkinliklerine katılma kararı, yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda iki ülke arasındaki dayanışmanın da simgesi olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, Xi'nin katılımının, Rusya'nın uluslararası arenada yaşadığı zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olma niyetini de gösterdiğini ifade ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Batı'nın yaptırımları ve diplomatik izole olmalarına karşı gelen bu destek, iki ülke arasında bir tür stratejik iş birliği modeli oluşturmakta.
Özellikle son yıllarda, Çin ve Rusya arasında sıcak bir ilişki yaşanmaktadır. İki ülke, ticaret, enerji, askeri iş birliği ve siyasi uzlaşılar gibi birçok alanda ortak hareket etmektedir. Xi’nin ziyareti öncesinde Moskova ile Pekin arasındaki ticaret hacminin artması bekleniyor. Bu bağlamda, iki ülkeden yetkililer, ziyareti öncesinde bazı ekonomik protokollerin imzalanabileceği yönünde açıklamalarda bulundular.
Rusya, enerji ihracatında Çin'e olan bağımlılığını artırarak, doğu yönelimli bir dış politika geliştirmiştir. Çin ise Rusya'nın bu durumunu, enerji güvenliği stratejisinin bir parçası olarak kullanmaktadır. Aynı zamanda, Asya-Pasifik bölgesinde artan rekabet göz önünde bulundurulduğunda, Çin-Rus ittifakı, Batılı güçlere karşı bir denge unsuru oluşturmaktadır. Bu nedenle Xi’nin ziyareti, yalnızca sembolik değil, aynı zamanda ekonomik ve stratejik bir boyut da taşımaktadır.
Xi Jinping’in Rusya ziyareti, aynı zamanda uluslararası terörizme karşı ortak mücadele, bölgesel güvenlik iş birliği ve iklim değişikliği ile mücadele gibi konular üzerinde de durulması bekleniyor. Bu tür iş birliklerinin artırılması, iki ülkenin hem ulusal çıkarlarını korumak hem de global ölçekte etki sağlamak amacıyla atmış olduğu adımlar olarak nitelendiriliyor.
Sonuç olarak, Xi Jinping’in "Zafer Günü" etkinliklerine katılımı, yalnızca askeri bir zaferin kutlaması değil, aynı zamanda iki ülke arasındaki derin siyasi ve ekonomik ilişkilerin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Bu durumu, hem bölgesel hem de küresel dinamikler açısından izlemek gerekmektedir. Ziyaretin sonuçları, ilerleyen dönemde Çin-Rus ilişkilerinin nasıl şekilleneceği konusunda ipuçları verecektir.