Türkiye'nin kırsal kesiminde iş gücü açığı giderek derinleşiyor. Son dönemlerde yükselen maaşlara rağmen, özellikle çobanlık gibi geleneksel mesleklerde eleman bulmak neredeyse imkânsız hale geldi. Ülkemizde hayvancılığın temeli olan çobanlık mesleğinde yaşanan bu sorun, büyük bir ekonomik çıkmaza yol açabilir. Bu yazımızda, neden 100 bin lira maaşla çoban bulunamadığına dair detaylı bir analiz sunacağız.
Çobanlık, Türkiye'nin tarımsal altyapısında kritik bir yer tutuyor. Ancak, bu meslek birçok zorlukla birlikte geliyor. Uzun ve zorlu iş saatleri, doğayla baş başa kalma durumu ve bazen yetersiz sosyal imkanlar, genç jenerasyonun çobanlık mesleğine olan ilgisini azaltan etkenlerden yalnızca birkaçıdır. Çobanlar genellikle günde 12-14 saat boyunca hayvanlarla birlikte geçiyor ve birçok durumda zorlu hava koşullarıyla mücadele etmek zorunda kalıyor.
Öte yandan, çobanlık mesleği gençler arasında cazibesini yitiriyor. Eğitim yaşamlarına devam etmek isteyen gençler, tarım ve hayvancılık sektörüne girmek istemiyorlar. Bununla birlikte, kırsal bölgelerde yaşayan ailelerin çocukları, şehir hayatının sunduğu imkanlara yönelerek, köylerinden uzaklaşmayı tercih ediyorlar.
Gözlemler, birçok çiftçinin çoban arayışında olduğu fakat 100 bin lira gibi astronomik maaş tekliflerine rağmen bir çoban bulamadığını gösteriyor. Bu durum, iş yerleri için hem maddi hem de manevi olarak büyük bir kayıp. Ancak, yüksek maaşlar, tek başına eleman bulmaya yetmiyor. Çoban adayları, görevlerinin sadece hayvan başında beklemekten ibaret olmadığını bilmeli; hayvan sağlığı, beslenme düzeni, bakım ve koruma gibi bir dizi sorumluluğun da bilincinde olmalılar.
Birçok çiftçi, çobanlık teklif ettiği yüksek maaşların yanı sıra, uygun konaklama, yiyecek ve sosyal imkanlar gibi çeşitli ek avantajlar da sunmakta. Fakat, hala istediği elemanı bulamıyor. Bu durum, çiftçilerin karşı karşıya kaldığı bir başka gerçeklik: Çobanlık, yalnızca yüksek maaşla değil, aynı zamanda yaşam koşulları ve sosyal statü ile de bağlantılı bir meslek olarak görülüyor. Kırsal yaşamın sunduğu zorluklar, genç jenerasyonun ilgisini daha az çekiyor.
Elde edilen veriler, Türkiye'de çobanlık mesleğinin geleceğinin oldukça sorunlu olabileceğini gösteriyor. Gençlerin şehirdeki iş olanakları ve yaşam standartlarını tercih etmeleri, köylerde iş gücü açığına sebep oluyor. Çiftçilerin yüksek maliyetler ve giderler konusundaki kaygıları da cabası.
Sonuç olarak, çoban bulmanın zorluğu yalnızca yüksek maaş teklifine bağlı değil; aynı zamanda çobanlık mesleğinin sosyal ve psikolojik boyutları da göz önünde bulundurulmalıdır. Kırsal yaşamın sunduğu çekicilik azalırken, çözüm yolları da bir o kadar zorlayıcı hale geleceğe benziyor. Türkiye'nin gelecekteki hayvancılığı ve tarım sektörü için bu sorunun cesurca ele alınması gerekiyor.
Bu alana yönelik yeni politikaların, iş gücünü tekrar canlandırmak için hayata geçirilmesi, hem kırsal bölgelere hem de Türkiye ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır. Çobanlık gibi mesleklerin toplumda statü kazanması, gençlerin bu mesleği benimsemelerinde önemli bir adım olacaktır. Devletin ve yerel yönetimlerin, kırsalda yaşayan gençleri destekleyecek projeleri hayata geçirmeleri, gelecek için umut verici bir başlangıç olabilir.
Çobanlık gibi geleneksel mesleklerin, maaş ile birlikte yaşam standartları, sosyal destekler ve eğitim imkanları eşliğinde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini unutulmamalıdır. Aksi takdirde, 100 bin lira maaşla bile çoban bulmak hep zor bir mücadele olmaya devam edecektir.